Dünya mutfağında en farklı, en bilinmedik deneyim denince aklımıza gelen yer Go Mongo… Cadde’yi bilenler, bizi Moğol mutfağı ile tanıştıran bu mekana, en az bir defa gelmiş, geldikten sonra da düzenli aralıklarla gelmeyi alışkanlık haline getirmişlerdir. Atıştırmalığından ana yemeklere kadar zengin bir menüye sahip olmasına rağmen bence Go Mongo’ya iki şeyi yemek için gelinir: 1. Moğol Barbeküsü 2. Mangolu Sufle. Moğol barbeküsü için önce bir kase istiyorsunuz, elinize de isminizin yazılı olduğu minik bir bayrak veriyorlar. Artık kendi barbekünüzü yaratmak için hazırsınız. Açık büfeden önce karides, tavuk, et, balık gibi ana malzemeleri kaseye koymakla işe başlıyorsunuz (isterseniz bunları es geçebilirsiniz), pırasadan soğana, patatesten barbunyaya kadar dizilmiş sayısız sebze seçeneğinden istediklerinizi tabağa yerleştiriyor ve hatta boşlukları doldurmak için elinizden gelen tüm gayreti gösteriyorsunuz. Büfenin sonundaki servis görevlisi kasenizi alıp üstüne noodle koyuyor ve birlikte yapacağınız baharat ve sos seçimlerinin ardından tabağınızı teslim ediyorsunuz. Tüm bunlar vokta özel yöntemle pişiriliyor ve masanıza büyük bir tabakta geliyor. Noodle, sebze, baharat ve soslarla minicik bir kasede hazırladığınız seçimin böyle büyük bir tabakta gelmesinin şaşkınlığını hemen üzerinizden atıyor ve hepsini afiyetle yiyorsunuz. Bu Moğol yemek keyfini ikiye katlamak içinse hiç vakit kaybetmeden mangolu sufle siparişinizi veriyorsunuz. İçinde mango parçalarıyla yapılan, yanında dondurma ve bal ile servis edilen, lezzeti anlatılamayan, ancak yaşanılan mangolu sufle daha önceleri çok severek yediğiniz çikolatalı sufleleri unutturacak ve favori tatlınız olacak. Yerken kimseyle paylaşmayıp bencillikte sınır tanımayacaksınız. Hatta sadece bunu yemek için bile Go Mongo’ya gelebilirsiniz. Go Mongo’dan ayrılırken Moğolları böyle bir mutfakları olduğu için tebrik etmek ve böyle güzel barbeküyle tanıştırdıkları için onlara teşekkür etmek isteyeceksiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder