Taksimde bir çok eğlence mekanı bulabiliriz ama nezih ve lüks bir yer istiyorsanız Mama Shelter bunun için çok uygundur. Demirören alışveriş merkezi'nin en üst katında yer alan hoş ve değişik bir konsepte sahip bir eğlence mekanıdır.Barın üzerinde ki can simitleri benim ayrıca çok hoşuma gitti.Tasarım üzerine oldukça kafa yorulduğu belli oluyor. Gece çıktığınızda eğleneceğiniz mekandan önce birer içki edip sohbet etmek için gidebilirsiniz.Yemek konusunda pek başarılı olduklarını söyleyemem.Porsiyonlar inanılmaz küçük ve söylediğiniz yemekler 'bir şeyler eksik hissi' uyandırıyor.Farklı bir tarzda sunulan ve beklenenin karşılığını alamayacağınızı kısaca söylemem gerekir.Ama buna rağmen harika bir manzara, değişik bir konsept ve müzikler konusunda başarılı olduklarını söylebilirim. Kendinizi harika hissedebilirsiniz.Ayrıca yaz aylarında mekanın terasında vakit geçirmek için sabırsızlanıyorum.
Mehmet Akif Ersoy Mh. Hüseyin Ay Sk No:50 34421 İstanbul/Taksim
Modern Çelebiler
6 Ocak 2014 Pazartesi
Mama Shelter
ELEOS
Eleos, bir yunanlı tarafından İstanbul da iki tane şubesi açılmış bir meyhanedir.Mekan da çalınan şarkılar ve ambians zaten size direk yunan kültürünü yansıtıyor.Lezzetli deniz ürünleriyle size değişik tatlar sunabilecek bir mekan.Sunumlarıyla, güler yüzlü personelleriyle benden tam puan almıştır.Zaten ilk kapıdan girdiğinizde bir bardak tadımlık uzo ikram ediliyor ve direk sizinle ilgilenmeye başlıyorlar.Benim gibi deniz ürünlerinden hoşlanıyorsanız size tüm fırsatları sunabilecek birçok balık çeşitleri sunuyorlar.Mezeler zaten tadı damağınızda bırakacak cinsten.
Yeşilköyde ki şubesi mi yoksa Taksimde ki şubesi mi? derseniz ben galiba Yeşilköy'ü tercih ederim.Bu meka'nın atmosferi bana daha sıcak geliyor, daha fazla Yunan kültürü esintisi görebilliyorsunuz.Tabi yinede şahane bir manzara karşısında içkinizi yudumlamak isterseniz Taksimde ki şubesi size uygundur.
Yeşilköy Mh., Yeşilbahçe Sk No:9, Bakırköy |
Ma’na Karaköy
Karaköy sokaklarında yürürken ne kadar mutlu olduğumu söylemek isterim. Hem koruduğu nostaljisini hissetmek hem de geçirdiği değişime tanıklık etmek heyecan verici. Bir yandan da konservatuarımın olduğu sokaklardan geçmek, okuluma uğramak bağımlılığım oldu. Bu yüzden özeldir benım için Karaköy. arta kalan kısıtlı vakitlerimi değerlendirip keşif yaptığım sokaklarda sevdiğim mekanları sizlede paylaşmak isterim.
Bir süredir Fransız Geçidi’nin önünden geçerken dikkatimi çekip de keşif listeme aldığım Ma’na yı geçen hafta ziyaret ettım. Öğle yemeklerinde Türk mutfağından örneklerin sunulduğu mekan akşamları modern bir meyhaneye dönüşüyor. Bu özelliği ilgimi çekti, meyhane olarakta tercih edebilirsiniz. Bembeyaz masa örtüleri, arkadan hafifçe kulağınıza gelen Zeki Müren parçaları ve tabii ki şahane mezeleri ile Ma’na sevgimi hızlıca kazandı. Üstelik tekar gitmeyi iple çekmeye başladım:)
Ferahfeza Karaköy
Eskiden okulumun Karaköyde olmasından dolayı Karaköy'deki mekanlara çok giderdim ve dolayısıyla oldukça bilgi sahibiyim ve küçük cafelerini çok severim. Ferahfeza'nın da zamanla müptelası oldum. Benim ilgimi çeken en başta ismi oldu. Leb-i Derya ekibinin açtığı mekanın ismi Ece Temelkuran’dan gelmiş. Yükse tavanı ve ferah ortamını görünce zaten adıyla ne kadar uyumlu bir mekanda olduğunuzu anlıyorsunuz. Lokasyon olarakta oldukça kolay, Mimarlar Odası binasının en üst katında yer alan Ferahfeza iki terasa sahip. Bir taraftan Galata Kulesi’ni diğer taraftan da tarihi yarımadayı görüyorsunuz. ayrıca mekanın iç dekorasyonu ise farklı bir güzellikte. Mekanın restoran ve bar kısmı son derece şık ve ferah. Özelilkle bar kısmını ayrıca seviyorum çünkü yemek sonrası uzunca vakit geçirmek için çok keyifli.
Ferahfeza Karaköy Adres: Kemankeş Cad. Mimarlar Odası Binası No:31 Kat:5 Karaköy / İstanbul – 0212 243 51 54
17 Aralık 2013 Salı
Özgür Şef / Suadiye
Özgür Şef sevenlerin Suadiye’de de uğrayabilecekleri bir şubesi var.Cadde üzerinde açılan bu geniş mekan, beyaz ağırlıklı dekorasyonu ve ferah atmosferiyle ”etsiz yapamam” diyenler için oldukça davetkar görünüyor. Mekana girdiğinizde tıpkı diğer şubelerindeki gibi güleryüzlü personel hemen sizi karşılıyor.menü ve etlerle ilgili mini bir birefing veriyor ve sonrasında kusursuzca servis yapmak için çalışmalara başlıyor. Menü, bu tarz diğer steakhouse’lardaki et çeşitlerinden biraz faklı, daha doğrusu ismi aynı ama yapılışı ve lezzeti farklı. Mesela, başlangıç olarak mutlaka sosis söylenmeli, bu arada sosisin görünüşü ve içindeki malzemeler farklı. Sonrasında lokum sipariş edilmeli; yalnız diğerlerinin aksine ahşap serviste değil farklı bir tabakta sunuluyor; lokumlar üstü kızarmış geliyor, altı özel tabağında halen pişmeye devam ediyor. Menünün yıldızı da çedarlı şaşlıkmiş. Eti alıp peynir denizine daldırmamak için kendinizi zor tutacaksınız. Fajitas başta olmak üzere diğer et çeşitleri de haliyle sırayla denenmeli. Et kadar etin üstüne de tadabileceğiniz tatlı seçenekleri de bir o kadar çok ve lezzetli, özellikle katmer, asla es geçilmemeli. Tüm bu lezzet keyfine de özel karafta gelen ev yapımı merlot şarap eşlik etmeli. Mekanda çalınan chill-out müzikler de yemeğinizle sakince arkadaşlık yapmalı. Tüm bu şartları yerine getirmek amacıyla Suadiye’ye ne zaman yolunuz düşerse kendinize et ziyafeti vermek için Özgür Şef’e mutlaka uğranmalı.
Cadde’nin En Usta Japonu: Sushi Express
Japon mutfağı açısından birkaç çeşit olsa da benim favori ve en lezzetli suşicim Sushi Express. Caddebostan’da sokağın başında içi küçük ama sunduğu lezzetleri büyük bu mekan sadık müşterilerini ağırlamaktan çok hoşlanıyor. Suşi açısından klasik çeşitlerin yanı sıra karar veremeyenler için de set menüleriyle farklı roll’ları bir arada sunuyor ve suşi krizi tutanların imdadına hemen yetişiyor. Japon mutfağı sadece suşiden ibaret olmadığı gibi buradaki menü de haliyle sadece suşiden ibaret değil. Çorbaları, noddle’ları, tavuk ve et yemekleri, balda kızarmış tatlı çeşitleriyle de size express değill tam tersine uzun bir ziyafet çekmeye kararlı. Hızlı ve güleryüzlü servisi de cabası. Sushii Expressi henüz denemediyseniz, kendinizi bu suşilerden mahrum etmemek için elinizi çabuk tutmanız lazım :))
Cadde’nin En Klasik Amerikalısı: Burger House
Amerikan mutfağı demek hamburger demek, iki ekmek arasında konulan etin mayonez, ketçap, turşu ve marulla harika uyumu demek. Cadde’nin en Amerikalı hamburgeri demek ise Burger House demek. Şaşkınbakkal’da, Cadde’nin en işlek ışıklarından birinin arkasında konuşlanan bu “ev” sundukları ev yapımı hamburgerleriyle, sevmeyenlerin bile fikrini değiştirecek cinsten. Öncelikli olarak malzemede kaliteden ödün vermiyorlar. Eti kendileri özel olarak hazırlıyolar, malzemelerin en tazesini kullanıyor, ekmeğinden sosuna her şeyi olması gerektiği gibi seçiyorlar ve sonuçta ortaya bağımlılık yaratacak hamburgerler çıkıyor. 11 çeşit hamburgerin hepsi ayrı güzel; klasikten şaşmayana da hitap ediyor, sarımsaklı ve mantarlı çeşitleri ile yeniliğe açık olanlara da. Denemeden önce web sayfalarındaki bu hamburger çeşitlerini mutlaka inceleyin. Hepsini o kadar güzel tarif etmişler ki, koşarak gidecek, tatmak için onları can atacaksınız. Bu hamburgerin üstüne de tek tatlıları olan brownie iyi gidecek. Hamburger her ne kadar hızlı yemek kültürünün başta geleniysede burger house’da tam tersi olacak ve keyfini çıkararaksınız yiyeceğiniz..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)